İlahi Habere ve Haberciye İman Etmek
Mümin olmak, Allah’ın elçisinin getirdiği ilahi habere ve haberciye iman etmektir. Karmaşık felsefi ve kelami söylemler, inanmaya veya inanmamaya katkı sağlamaz.
Mümin olmak, Allah’ın elçisinin getirdiği ilahi habere ve haberciye iman etmektir. Karmaşık felsefi ve kelami söylemler, inanmaya veya inanmamaya katkı sağlamaz.
İmanın haber temeline dayandırılması, geleneksel anne inancını öne çıkarıyor ve kendini bilme iddiaları ile haberlere duyulan güveni doğrudan etkiliyor.
İnsan, aklını kötüye kullanarak Yüce Allah’ın verdikleriyle yetinmeyip daha fazlasını aramakta, sonuç olarak hakikatini kaybetmektedir. Kendini gerçekleştirme çabası, dini ve ahlaki değerleri göz ardı etmeye yol açar.
Hakikat insanın yanılsamalarını aşmasını sağlar, çünkü akıl kibirden arındığında sorgulama ve şüphe yoluyla doğruya ulaşır.
Düzenlilik, tanımlı zeminde, belirlenen zaman ve konumda, tarif edildiği şekilde gerçekleşen her olaydır. İslam prensipleriyle uyumlu bir toplum düzeni oluşturmanın gerekliliği vurgulanır.
19 sistemi ideolojik saplantıların sonucudur. Arapların harfleri sayı olarak kullandığını ve Kur’an’ın noktalı ve harekeli yazıldığı iddiası büyük bir yalandır.
İddianın özü, nüsha farklılıkları ve kamuoyunun yoğun tepkileri nedeniyle belgenin özgünlüğü ve geçerliliği hakkında ciddi soru işaretleri oluşturuyor.
Her insan doğuştan gelen bilgilerle doğar ve çevresel etkilerle şekillenir. Kur’an, insan aklı ve dili ilahi vaz’lardır ve bu vaz’lar tevarüs yoluyla aktarılır. İlahi vaz’ların özüne müdahale edilmemelidir.
Tevbe Suresi 9/97 ayeti, “El-E’arab” kelimesi ile dil bilenlerin, Allah’ın hükümlerini tanımayıp küfür ve nifakta en şiddetli olduklarını belirtir. Bu, ayetin genelde yanlış çevrilmesiyle bedevilere atfedilmiştir.
TEVBE 97. AYETİ – ‘EL-EARAB’ – DİLİ BİLENLERİN YAPIP ETTİKLERİ اَلْاَعْرَابُ اَشَدُّ كُفْرًا وَنِفَاقًا وَاَجْدَرُ اَلَّا يَعْلَمُوا حُدُودَ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ عَلٰى رَسُولِه۪ۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌ Tevbe 9 / 97 El-e’râbu eşeddu kufran venifâkan veecderu ellâ ya’lemû hudûde mâ enzela(A)llâhu ‘alâ rasûlih(i)(k) va(A)llâhu ‘alîmun hakîm(un) Abdulbaki Gölpınarlı Meali – Bedeviler, kafirlik ve münafıklık bakımından şehirlilerden … Tevbe 97 Ayeti El Earab Dili Bilenlerin Yapip Ettikleri