Düşman Bizmişiz Vurulduk Ey Halkım
Ordunun düşman algısı ve hedef belirleme mekanizmaları, kurumsal çıkarlarla birleşerek sivil alanı hedef alır ve halkla çatışan rollerin ortaya çıkmasına yol
Ordunun düşman algısı ve hedef belirleme mekanizmaları, kurumsal çıkarlarla birleşerek sivil alanı hedef alır ve halkla çatışan rollerin ortaya çıkmasına yol
Müktesebat dininin parçalanması, farklı yorumların rekabetiyle aidiyeti zayıflatır, iman toplumda sorumluluk belirsizliği ve müdahale eksikliğine yol açar.
Güç, siyasi meşruiyetini kaynakları, sınırları ve kurumsal denetimlerle oluşturur, yalan ile manipülasyon güveni aşındırarak toplumsal çatışma üretir.
Cami dini temsilcileri mağdurların güvenliğini sağlar, hataları düzeltir ve empati gösterir, yanlış anlamalar bireysel sorumluluk ve akıl eleştirisiyle çözülür.
Yazı, görüntü ve sesten farklı olarak anlamı kalıcı kılar, sesin etkisi kısa sürer, resul kıssalarını korur ve metinlerin taklidini kolaylaştırır.
Nur Metaforu ontolojik tartışmaları yoğunlaştırır, inanç-akıl ilişkisinde yorumlama sınırlarını ve epistemik belirsizlikleri görünür kılar.
Belagatın üç temel unsuru, sözün dil ve yapısal analiziyle zaman ve mekân bağlamında anlam kazanır ve söylemin sorumluluğunu belirler.
Ahd, Âdem kıssasında insanın sorumluluğunu belirler, şeytanın vesvesesi ve azm eksikliği bu sorumluluğun zedelenmesine yol açar.
İslam tarihi kavramı, zaman ve mekân referansları göz ardı edildiğinde sınırları, aidiyetleri ve sahte değerleri pekiştirir, mazluma yardım ve mücadeleyi öne
Yalan, kibirle yok olurken gerçeğin yerine sahte geçirilir, Peygamberlerin tarihî mücadeleleri ve Kur’an’ın uyarıları bu bozulmanın ölümcül sonuçlarını