Yanıtlar ve Eleştiriler

İslam’ın geçerliliği tarihsel kayıtlar, inanç-delil ayrımı ve dilsel gösterimler sayesinde metinsel süreklilik ve toplumsal benimseyişle desteklenir.

Allah’ın rüyada görülmesi ve bu konudaki rivayetlerin çelişkileri üzerine bir analiz. Kur’an perspektifinden rivayetlerin doğruluğu sorgulanıyor.

Gazze’deki acılara karşı duyarsızlaştırılan insanlık, tüketimle meşgul ediliyor. Artık alışmak değil, insanlık görevimizi hatırlamak zamanıdır.

Buhari’nin zaman iddiaları ve ölçekli derleme, tarihsel doğrulamayı zorlaştırıyor, rivayet sayısının artışı güvenilirlik sorunlarını derinleştiriyor.

Buhârî usulü, muhaddislik kriterlerinde tutarsızlıklar ve açıklık eksiklikleri gösteriyor, bu eksikler hadis sıhhatine dair değerlendirmeleri etkiliyor.

Yirmi kıraat anlayışı, farklı akıl temelli yorumlar ve metnin zamanına ilişkin ayrışmalar sonucunda teolojik ve hukuki tartışmaları derinleştirdi.

Hakkı Ayakta Tutma, yalnızca Kur’an’a dayanır. Keyfi yorumlar ve nakil yerine, aklın rehberliğinde gerçeği savunmak her müminin asli görevidir.

Allah için mücadele ilimsiz yapılmamalı; bilgi olmadan tartışanlar şeytana uyuyor. Gerçek mücadele, Kur’an’a sadık kalanların yoludur.

Ramazan Demir, İmran Çelik’in eleştirilerini iftira olarak nitelendiriyor ve eleştirinin objektif yapılması gerektiğini, bilgi eksikliğine dayalı önyargılı eleştirilerin iftira olduğunu vurguluyor.

İddianın özü, nüsha farklılıkları ve kamuoyunun yoğun tepkileri nedeniyle belgenin özgünlüğü ve geçerliliği hakkında ciddi soru işaretleri oluşturuyor.