Aklın Başlangıcı
Nur Metaforu ontolojik tartışmaları yoğunlaştırır, inanç-akıl ilişkisinde yorumlama sınırlarını ve epistemik belirsizlikleri görünür kılar.
Nur Metaforu ontolojik tartışmaları yoğunlaştırır, inanç-akıl ilişkisinde yorumlama sınırlarını ve epistemik belirsizlikleri görünür kılar.
Belagatın üç temel unsuru, sözün dil ve yapısal analiziyle zaman ve mekân bağlamında anlam kazanır ve söylemin sorumluluğunu belirler.
Ahd, Âdem kıssasında insanın sorumluluğunu belirler, şeytanın vesvesesi ve azm eksikliği bu sorumluluğun zedelenmesine yol açar.
İslam tarihi kavramı, zaman ve mekân referansları göz ardı edildiğinde sınırları, aidiyetleri ve sahte değerleri pekiştirir, mazluma yardım ve mücadeleyi öne
Yalan, kibirle yok olurken gerçeğin yerine sahte geçirilir, Peygamberlerin tarihî mücadeleleri ve Kur’an’ın uyarıları bu bozulmanın ölümcül sonuçlarını
Ahiret, dünyevi sınırların mutlak değerini ortadan kaldırır, haritalar idari gerçekliktir ancak son hükmü belirlemez, toplumsal tercihlerde etkili olur.
Devletlerin meşruiyeti, sorumluluk ilkelerinin zayıflaması ve seçim süreçlerindeki krizler halkın güvenini azaltıyor, siyasi istikrarsızlığı tetikliyor.
Ayet, değişken akla karşı sabit ilke sağlar, dilî açıklığı ve referans tutarlılığıyla insanın düşünce, eylem ve toplumsal karar mekanizmalarını düzenler.
Kur’an referansları metin tutarlılığını sağlar, ayetlerin bağlam ve terim kullanımı sabit kaldıkça anlam bütünlüğü korunur ve çelişkiler azalır.
Kur’an’ın mücmel olduğu iddiası, metin içi bağlam, dilbilimsel çokanlamlılık ve tarihsel örneklerle detaylı şekilde sınandı ve eksik olduğu belirlendi.