Numaralarla gösterilen antika metal posta kutuları. Bu görüntü 19 sistemi yanılgıları üzerine düşünmeyi teşvik ediyor.

19 Sistemi: Bir Rakamperestin Tezviratı

Kur’an Yazısının Doğası Üzerine İddialar

“Kur’an’ın indiği dönemde Araplar harfleri sayı olarak kullanıyorlardı, o dönemdeki yazıları harekesiz olsaydı Araplar matematik yapamazlardı; tek başına bu bilgi bile Kur’an’ın yazısının noktalı ve harekeli olduğunu ispat etmeye yeter.” şeklinde özetlenebilecek bir tezvirat üzerine bize şunları demek düşmüştür: 

Fragmanı böylesine büyük bir yalan üzerine kurgulanmış sözün arkasından yalandan başka bir şey gelmeyeceği açıktır. İnsan yanlışla, günahla, hatayla veya daha başka olumsuzluklarla mücadele eder ama yalanı gerçek göstermeye çalışan biriyle asla mücadele edemez çünkü ne söylenirse söylensin ya yalanı gerçeğe ya da gerçeği yalana çevirecektir. Bu kişinin içinde bulunduğu durum cehalet veya bilmezlik durumu değildir. Bu kişi, bildiği halde sırf kendi ideolojisine dokunuyor veya o ideolojinin temellerini yok ediyor diye bir hakikati çamurla sıvamaya kalkışıyor.

İnsan böylesi biriyle nasıl konuşur, tartışır veya müzakere edebilir ki?

Böylesi insanlar için denecek tek söz vardır: ‘EUZU BİLLAH’

Kur’an Nüshaları ve Tarihlendirme

Sen diyorsun ki “En eski Kur’an nüshaları ve çeşitli tarihi-arkeolojik verilere göre ‘Kur’an noktasız ve harekesiz olarak inmiştir.’ iddası doğru bir iddia değildir.” 

Tamam, peki, sen kendin kaç tane en eski Kur’an nüshası üzerinde araştırma yaptın veya inceledin? 

Elinde kaç tane en eski Kur’an nüshası var? 

O nüshaların tarihlendirmesini ne zaman ve nasıl yaptın veya hangi arkeolojik kazı yaptın veya kimin yaptığı arkeolojik kazıları temel aldın, temel aldıysan neden temel aldın, o temel aldıklarının güvenilirliği nerden geliyor?

Mesela, fragmanda gösterdiğin kahverengi zeminli ve okunmayan o tarihlere ait olduğunu veya güvenilir olduğunu nereden çıkardın?

Hadi diyelim ki o tarihlere ait, nasıl olur da bir tane belgeye dayanarak bunun üzerinden bir genelleme yapıyorsun? Oysa bunun aksi yönde binlerce yazı var. Neden binlerce yazı sana delil değil de bir tanesi hepsinin aksine sana delil oluyor?

Tevatüren gelmiş binlerce hatta yüzbinlerce belgeye ve habere rağmen nasıl olur da sadece ne olduğu bile bilinmeyen bir belgeye dayanarak böylesine büyük bir iddia da bulunabilirsin?

En eski iki dilli papirüslerden biri

İddia sahibinin bölüştüğü bu belgenin tarihlendirilmesi MS. 642’dir.

Bu belgede biri Yunan alfabesi diğeri Arap alfabesi kullanılarak yazılmış iki yazı var yani bu belge iki dilli olarak yazılmış.

  • Arapça yazının içinde -satır arasında- Yunan alfabesi kullanılmış.
  • Arapça yazıda hareke yok.
  • Noktalama ise çok sınırlı bir şekilde yapılmış.
  • Birçok harfin noktası yok. 
  • AMA en önemlisi şu: İddia sahibi Arapların rakam yerine harf kullandığını iddia etmişti oysa kendi paylaştığı belgede rakamlar kullanılmış. (Resimde yuvarlak içine aldığımız yerler)
  • Yazıda zaten hareke yok, kelimelerin de %90’ı noktalanmamış.

Argümanın Eleştirisi (19 Sistemi)

Adam “19 ideolojisini” kurtarmak için noktasız ve harekesiz yazıya karşı çıkıyor ve diyor ki “Araplar harfleri sayı olarak kullanıyordu, a-ha da size belge.” diyerek belge yayınlıyor fakat yayınladığı belge onun lehine değil aleyhine çünkü belgede rakam yerine harf kullanımı tercih edilmemiş, basbayağı rakam kullanılmış. Evet, birkaç harfin üzerine nokta konulmuş ama nokta konulan harflerin sayısı yazının onda biri bile değil. 

Buradan çıksa çıksa şu çıkar: Bu belge bir VERGİ belgesi. İki farklı yazı olduğuna göre belli ki taraflardan biri Arap diğeri başka bir milletten. Yunanca alfabede bir işaret tek bir sese tahsis edilmiştir ama Arap alfabesi öyle değildir. İşte, taraflardan biri ‘ACEM’ olduğu için karıştırmasın diye yazı daha basitleştirilmiş. Bu belgeden bu çıkar ama “İşte bakın, Arap yazısı noktalı ve harekeliymiş, sonradan nokta ve harekeler silinmiş, daha sonra tekrar noktalı ve harekeli hâle getirilmiş.” gibi bir sonuç asla çıkmaz; hele bu belgedeki yazıyı temel alarak “Kur’an’ın noktalı ve harekeli olduğu” hiç çıkmaz.

Arap ve Hint Sayı Sistemleri

“Araplar o dönemde Hint sayı sistemine geçmemişti.” diyor ve ekliyor: “Araplar harfleri sayı olarak kullanıyordu, tek başına bu bile Kur’an’ın yazısının noktalı ve harekeli olduğunu ispat etmeye yeter.”

İdeolojisi insanı kör edince böyle oluyor demek ki… Paylaştığı belgede rakamlar kullanılmış, harfler değil… 

Keşke karşımıza ciddi bir adam çıksa, keşke ciddi iddialarla karşımıza biri çıksa; çamur atmadan, yalana sarılmadan, çalışılmış, test edilmiş, gerekçelendirilmiş bir şekilde…

Bu “rakamperest” vatandaşları ciddiye almak bile zaman kaybı.

George Ifrah’ın Fatiha Suresi ile İlgili İddiaları

Tezviratın sahibi videosunda kendisine kaynak olarak göstere göstere GEORGE İFRAH’ın Rakamların Evrensel Tarihi kitabını göstermektedir, bu kitaptaki “Fatiha suresi” ile ilgili bir bölümü paylaşıyorum; adam kitabında “Fatiha suresi Kur’an’dan önce Arap çobanların koyunlarını saymak için uydurduğu şarkıdan başka bir şey değil.” diyor… Şimdi, o tezviratın sahibi şahıs bu adamın kitabını iddiasına kaynak aldıysa burada yazanı da kaynak olarak almalı, değilse iki yüzlülük yapar!

George Ifrah'ın Rakamların Evrensel Tarihi kitabında alıntı
George Ifrah'ın Rakamların Evrensel Tarihi kitabında alıntı

Kaynak olarak verdiği kitap bile “noktalı harflerin sonradan eklendiğini” söylüyor.

Baş ağrıtmaktan başka bir işe yaramıyor bu adamların söylemi.

İlgili içerikler