Başlıklar
BAKARA 269. AYETİNDE ‘HİKMET’ İLE ‘ULU-L-ELBAB’ İLİŞKİSİ
Yu/ti-l hikmete men yeşâ(u) vemen yu/te-l hikmete fekad ûtiye ḣayran keśîrâ(an) vemâ yeżżekkeru illâ ulu-l-elbâb(i)
Temel kavramlar ve hikmet tanımı
Her ayette olduğu gibi bu ayette de birçok anlam katmanı vardır. Bu katmanların biri de (belki de en önemlisi) ayette geçen ‘ulul elbab’ ifadesi ile ‘hikmet’ ifadesinin ilişkisidir.
Anlaşılan o ki bu iki ifade arasındaki ilişki İLTİZAMİ bir ilişkidir, şöyle ki ‘ulul elbab’ ifadesinin manası kısaca “ÖZLERİ ÖNCELEYENLER” anlamındadır. ‘Hikmet’ ifadesinin anlamı ise kısaca “belli kurallar çerçevesinde bir iş, bir oluş, bir nesne hakkında varılan yargı”dır.
Ayetteki muhataplar ‘ulul elbab’tır yani “bir işi, bir oluşu, bir durumu, bir nesneyi kısaca varlığı ilgilendiren her durumu arazlarından arındırarak bilebilenler, bu kabiliyetlere sahip olanlar”dır.
Ayetteki “‘HİKMET’in verilmesi” sadece ‘ulul elbab’ın zikredebileceği bir hayrın karşılığıysa o halde ‘hikmet’, meselelere her türlü arazdan bağımsız bakabilenlere bu yeteneği veren iltizami bir manaya sahiptir.
Bir şeye sonradan ona bulaşmış arazlardan temyiz ederek bakanlar ve ‘hikmet’ ilişkisi biri diğerinin olmasını zorunlu hâle getirmektedir. “Eğer ‘hikmet’ istersen önce ‘hikmet’e onu arazlarından arındırarak yaklaşacak bir kabiliyete sahip olmalısın.” denmek istenmektedir. Daha sade ve basit bir cümle ile; “Yorumsuz bakabilmelisin.” denmek istenmektedir çünkü her türlü yorum da arazdır.
Öte yandan eğer ‘hikmet’ ‘ulul elbab’ için ise yani “arazlardan azade olanlar” içinse bizzat ‘hikmet’in kendisi de bu halde, bu durumda olmak zorundadır yani eğer ‘hikmet’ denilen şey yorumlardan oluşuyorsa ve bu ‘hikmet’ ‘ulul elbab’ için oluşursa bu durumda bir çelişki olur.
‘Ulul elbab’ “yorumsuz anlayabilenler, arazları cevherden temyiz edebilenler” ise ‘hikmet’ de salt cevherden oluşmalıdır. İşte bu durum “gramer” dediğimiz şeyin ASLININ yorumsuz olduğu anlamına gelmektedir çünkü ‘hikmet’ gramerdir, gramer ise yorumun kapısını açmak için değil tam tersi tüm arazlardan arındırarak işin özüne yani LÜB’üne varmak içindir.