İyilik Kötülük

İYİLİK-KÖTÜLÜK

  • İyi olmak
  • İyi kalmak
  • İyilik yapmak
  • Adaletli olmak
  • Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmamak
  • Korkular üzerine tasavvur inşa etmemek
  • Merhametli olmak
  • Bölüşmek
  • Dünyanın kaynaklarını adaletli kullanmak ve adaletli dağıtmak
  • Güce yaslanarak güçsüzü ezmemek
  • Muhtaç olanları gözetmek
  • Kötülüğün yayılmasını engellemek
  • Şefkatli davranmak
  • Kimse hakkında peşin yargılı olmamak
  • Zorluklar karşısında şahsiyetsizleşmemek
  • Kıskanç olmamak
  • Geçici değerlere karşı hırslı olmamak
  • Kendine hâkim olmak
  • Nefsani isteklere gereğinden fazla meyletmemek
  • Yalan söylememek
  • İftira atmamak
  • Erdemli olmak
  • Sabırlı olmak
  • Herhangi bir şeye saplantılı olmamak
  • Hırsızlık, arsızlık, dolandırıcılık yapmamak
  • Kibirden kaçınmak
  • Mütevazi olmak
  • Dedikodu yapmamak

İyilik ve kötülüğün evrensel algısı

… … … … vb.

Ne geçmişte ne günümüzde ne dindarlarda ne dinsizlerde ne ilim sahiplerinde ne cahillerde ne doğuda ne batıda yukarıdaki saydığımız ve saymayıp okuyucunun anlayışına terk ettiğimiz insani değerlere karşı çıkacak, bunları yok sayacak, bunları küçümseyecek bir tane bile insan bulunmaz, üstelik bunlar asla ispat gerektirmeyen hatta fikrî hiçbir çabaya ihtiyaç duymadan her insanın kabul ettiği şeylerdir. 

Tarihte ve günümüzde insanlığı iyiliğe sevk etme iddiasında bulunan felsefe (ilim/hikmet sevgisi) bulabilirsiniz. İnsanı kemâle yükseltme iddiasında bulunan ilahi veya beşerî dinler de bulabilirsiniz. Ama kesinlikle insanlığa kötülüğü öğreten, kötülük temeline oturmuş ve insani değerleri aşağılara düşürme iddiasında bulunan bir felsefi ekol, bir kötülük okulu, şirk okulu, putperestlik okulu, küfür okulu asla bulamazsınız.

Hiçbir din, hiçbir felsefe ve hatta hiçbir ideolojinin hedefleri arasında “insanı kötü hâle getirmek; onu ahmak, vurdumduymaz, kibirli, ahlaksız vs. yapmak” gibi bir hedef yoktur. Budist, Şintoist, Yahudi, Müslüman, Hristiyan, Demokrat, Ateist, Agnostik kısaca yeryüzündeki tüm düşünce akımlarından, inançlarından birer temsilci alınsa ve onların hepsine “İNSAN KİBİRLİ OLMAMALIDIR.” şeklinde bir önerme yapılsa buna karşı çıkacak tek bir kişi olmayacaktır. Bu önerme üzerinde yeryüzünde yaşayan dinli dinsiz herkes kesin bir ittifak içinde olacaktır. Peki, tüm ideolojiler, tüm dinler, tüm felsefi akımlar “İnsan kibirli olmamalıdır.” cümlesi üzerinde ittifak ediyorsa dünyadaki bu kibir nereden geliyor?

İnsan öldürmenin çok kötü bir şey olduğu üzerinde ittifak etmeyecek tek bir insan yokken bu ölümler nereden geliyor?

Kötülüğün tanımlardan kaynaklandığı savı

Dünya üzerinde yaşayan her akıllı varlık “insanın iyi olması” gerektiği üzerinde birleşiyorsa ve “kötülüğün hiçbir türünün insanın ahlaki yapısı içerisinde olmaması” gerektiği hususunda da ittifak ediyorsa insanı pençesinde kıvrandıran bu kötülükler nereden geliyor?

Tüm kötülüklerin aslında “iyi” kavramlara getirilen TANIMLARDAN kaynaklandığını söylemek mümkündür ama bu kolaycılık olacaktır çünkü tüm dinler ve ideolojiler “TANIMLAR” hususunda da ittifak içindedirler.

Peki, herkesin iyi olması hususunda insanlık aynı şeyi söylüyor ve tanım olarak da aynı tanımları getiriyorsa neden herkes iyi olamıyor, neden kötülük var?

Buna bir örnek vererek meseleyi daha “karmaşık” hâle getirelim:

Bilindiği gibi 6 Şubat 2023’te Türkiye’de bir deprem yaşandı. Türkiye’deki insanların tamamı, din ve ideoloji farkı gözetmeden, depremden etkilenenlere yardım etmek gerektiği hususunda firesiz bir ittifak içine girdi. Sadece bu da değil, ne idüğü belirsiz bir dine sahip ÇİN’den Kapitalist Amerika’ya, Protestan Belçika’dan Katolik Meksika’ya hemen her din ve inanıştan insanlar el birliğiyle teklifsiz yardıma koştular.

Peki, ne oluyor da bir Yunanlı, kurtarmak için canını dişine takıp enkaz altından çıkardığı Müslümana can düşman oluyor?

Madem herkes iyilik istiyor, madem herkes zor bir durum olduğunda işini gücünü bırakıp, üstelik canını tehlikeye atarak iyilik yapabiliyor, öylece bu kötülük nerden çıkıyor?

Karışık bir cevabı olması beklenen bu sorunun cevabı aslında çok basittir.

İnsan, yaşam sahibi olan ve yaşam ile ölüm arasındaki farkı fark edebilen bir varlıktır. Var olmayı o seçmemiş, yaşam sahibi olma talebi ondan gelmemiştir. Yaşam sahibi olmak onun için HAZIR bir bilgidir.

Hazır bilgi ile motivasyon arasındaki ilişki

Her hazır bilgi iki şey ister:

  1. Tanım
  2. Motivasyon

“Tanım”, bir şeyi anlamak ve onun hangi çerçevede kalması gerektiğini bilmek için gereklidir ama anlaşılan bir tanımın hayatta karşılığının olabilmesi için kişiyi o tanıma göre davranmaya ikna eden bir “Motivasyon” olmazsa o tanım kuru ve gereksiz bir bilgiden başka bir şey olmayacaktır. Tanımlar üzerinde insanları ittifak ettiren şey onların fıtratları yani HAZIR buldukları formatlarıdır. Fakat bunun yaşama denk gelebilmesi için yani “İyi olmak lazım.” diyen insanın bu sözünü hayata taşıması için bir motivasyon şarttır. İşte, “kötülük” dediğimiz şey tam da burada ortaya çıkmaktadır.

Bir mümini fıtratına uygun yaşamaya motive eden şey kesinlikle “ALLAH” olmak zorundadır.

Kavramlar: