Yaratma Ana İlimi: Allah’ın Tek Kürsi Sahipliği

Ana Bilim Kavramının Tanımı ve Temelleri

Akademi çevresinde “… Ana Bilim Dalı” ifadesi çokça kullanılan bir ifadedir, yine aynı şekilde bazı akademisyenlerin ilgilendiği alanda belirleyici bir rol üstlendiğini ifade eden “Kürsü sahibi” nitelemesi de çokça kullanılan ifadelerdendir.

Bu iki ifade metafizik alanını ilgilendiren bazı konulara açıklık getirmek için de kullanılmaya müsaittir fakat aradaki ilişkiyi kurmak için önce akademide bu ifadelerin tam olarak ne manada kullanıldığına dair kısa bir özet bilgi vermek gerekecektir.

ANA BİLİM DALI: ‘Ana’ kelimesi “bir şeyin özü, başka şeylerin kendisinden türediği asıl, merkez, kendisinden başka şeylerin çıkmasına olanak tanıyan kaynak” gibi anlamlara gelir.

BİLİM: Bir şeye dair bilmenin sınırlarına girmiş her şey. O şeye dair bilinenleri “bilim” yapan şey ise bilinen şeylerin sabiteler üzerine temellendirilmiş olmasıdır.

DALI: Bu şekilde oluşmuş “Ana Bilim”den kaynaklanan, ana kaynaktan yola çıkarak kendisine varılan, anlamını bağlı bulunduğu ana kaynaktan alan, tüm referansları “Ana Bilim”den olan yan bölüm.

‘Ana Bilim’ ifadesi tek başına “kendisinden pek çok bilimin çıkacağı merkez” anlamına gelmektedir. Bu bir yandan kendisinden pek çok bilimin çıkacağını belirten bir ifadeyken diğer taraftan bu “Ana Bilim” ile alakalı olan bilimlerin hiçbiri hepsine merkez olan ‘ANA’dan referans almadan olamayacakları anlamına gelir.

İşte böylesi bilimlerde görüşleri belirleyici rol oynayan, bilime yön verecek seviyede bölüme hâkim olan insanların işgal ettikleri konuma da “KÜRSÜ” denmektedir.

Yüce Allah ‘Vâcibü’l Vücûd’ olandır fakat insan açısından O’nun ‘Vâcibü’l Vücûd’ oluşunu anlamak ancak varlık var edildikten sonra bilinecek bir durumdur dolayısıyla O’nun ‘Vâcibü’l Vücûd’ oluşu, var ettikleri üzerinden anlaşılmaktadır.

İnsan türü, varlıklar hakkında bildiklerine “BİLİM” demekte ve bu bildiklerinden ‘ANA BİLİM’ oluşturmaktadır. “Bir bilimin ‘Ana’ olmasının kapasitesi nedir?” diye soracak olursak hiç şüphesiz ki bu kapasitenin tek bir insan tarafından yüklenilemeyecek kadar çok olduğunu söyleriz fakat hiçbir zaman sınırsızlık yükleyemeyiz. Varlıklar hakkında edinilen bilgi “bilim” olabiliyor öyleyse buradan yola çıkarak şöyle soralım: 

YA VARLIKLARI VAR ETMEK İÇİN GEREKEN BİLGİ NE KADARDIR?

Dünyanın tüm akıllarını uç uca eklesek acaba bu varlığı var etmek için gerekli ilmin seviyesini belirleyebilir miyiz?

Yaratma: İnsan Bilgisi ve İlahi İlmin Farkı

Yaratmak, başlı başına bir İLİMDİR. “Bilimdir” demiyoruz çünkü ‘yaratmak’ insan deneyimine ve gözlemine açık bir BİLGİ değildir. İnsan hiçbir zaman ‘yaratmak’ denilen fiilin kendisini gözlemleyemeyecek ve deneyimleyemeyecek.

Bu yüzden ‘yaratmak’, “bilime” ait bir kelime değil “ilime” ait bir kelimedir.

İşte, Yüce Allah o YARATMA ilminin sahibidir. YARATMA ANA BİLİMİ (İLİMİ)…

‘YARATMAK’ kesinlikle Ana İlim’dir. Ve o ilim kesinlikle ANA’dır çünkü ‘yaratmak’, kendinden sonsuz sayıda şeylerin neşet ettiği bir ana kaynaktır.

İşte, bu ilmin tek sahibi vardır: YÜCE ALLAH.

Allah’ın Yaratma İlmi ve Kürsi Sahipliği

O, bu ilminde kesinlikle belirleyici rol oynamaktadır yani ‘yaratma’ denilen şeyin her türünü bilecek kadar yaratma ilmine hakimdir. İşte bu da onu ‘KÜRSİ’ sahibi yapar.

O, “Yaratma Ana İlmi”nin hem kurucusu hem de tek ‘kürsi’ sahibidir.

Hani ‘VESİA KÜRSİYYUHU’ ifadesi vardır ‘Ayet-el Kürsi’de.

‘Kürsi’ (hâşâ) O’nun üzerine oturduğu bir sandalye değildir tıpkı üniversitelerde “Bu akademisyen kürsi sahibidir.” dendiğinde akla nasıl ki bir sandalye gelmiyorsa burada da akla sandalye gelmemelidir.

‘Kürsi’, ilintili olunan alanda belirleyici rol oynamak anlamındadır.

‘Yaratmak’, Yüce Allah’ın ilminin alanıdır ve bu alanda tek belirleyici vardır: YÜCE ALLAH.

İlgili içerikler